Arama sonuçları / نتائج البحث : أَدَاءٌ
1. Yerine getirdi, yaptı, uyguladı. 2. (Yemin, söz vb.) Tuttu. 3. (Borç vb.) Ödedi. 4. (إلى -e) ulaştırdı. 5. (ب -i الى -e) Götürdü, (إلى -e) Yol açtı, sebep oldu, götürdü. 6. (السَّلاَمَ selam) verdi, (اليَمِين and, yemin) içti, etti.
أَدَّى، يُؤَدِّى، تَأْدِيَةً وأَدَاءً، أَدِّ
{إِنَّ اللهَ يَأْمُرُكُمْ أَنْ تُؤَدُّوا الأَمَانَاتِ إِلَى أَهْلِهَا}ِ
Allah size, emanetleri mutlaka ehline vermenizi emrediyor
أَدِّ الأَمَانَةَ إِلَى مَنِ ائْتَمَنَكَ وَلاَ تَخُنْ مَنْ خَانَكَ [حديث]ِ
Sana emânet bırakana emânetini iâde et! Sana ihânet edene sen hâinlik yapma! (Hadîs)
أَدَّي وَظِيفَتَهُ عَلَي أكْمَلِ الوَجْهِِ
Görevini en güzel şekilde yaptı
أَدَّي خِدْمَةً لِِ
(-e) hizmet verdi. Yerine getirdi
أَدَّي دَوْرًاِ
Rol oynadı
أَدَّى الإِنْفِجَارُ إِلَى انْهِيَارِ المَبْنَىِ
Patlama binanın çökmesine sebep oldu
أَدَّي المُتَّهَمُ اليَمِينَ أَمَامَ المَحْكَمَةِِ
Suçlu mahkeme önünde yemin etti
أَدَّى عَمَلَهُِ
İşini yaptı.
أَدَّى الصَّلَاةَِ
Namazını kıldı.
يُؤَدِّي الصَّلاَةَ فِي وَقْتِهَاِ
Namazları vaktinde kılar.
أَدَّى الطِّالبُ واجبَهِ
Öğrenci görevini yerine getirdi.
أَدَّى الجُنْدِيُّ التَّحيّةَ العسكريّةِ
Asker, askeri selam verdi.
أدَّى اليَمِينَِ
Yemin etti
أَدَّى النُّوَّابُ اليَمِينَ الدُّسْتُورِيَِّ
Milletvekilleri anayasa yemini etti.
أَدَّى المُمَثِّلُ دَوْرَ البَطَلِ فِي المَسْرَحِيَّةِِ
Oyuncu, oyunda kahraman rolünü oynadı
أدَّى الدَّيْنَِ
Borcu ödedi
أَدَّى الحَقَّ / أَدَّى إِلَيْهِ الحَقَِّ
Hakkını ona verdi
أَدَّى المَرَضُ إِلَى الوَفَاةِ / أَدَّى بِه المَرَضُ إِلَى الوَفَاةِِ
Hastalık onun ölümüne sebep oldu.
أَدَّى بِه الاكْتِئَابُ إِلى العُزْلَةِِ
Depresyon onun uzletine sebep oldu.
أَدَّى بِه دَأْبُه وَجَدُّه إِلَى التَّفَوُّقِِ
İlgisi ve gayreti onu başarıya götürdü.
سِيَاسَةُ العُنْفِ أَدَّتْ إِلَى مَزِيدٍ مِنْ التَّعْقِيدِاتِِ
Şiddet siyaseti, daha fazla karmaşaya yol açtı
شَنُّوا حَرْبًا أَدَّتْ بِهِمْ إِلَى الهَلَاكِِ
Yok olmalarına sebep olan bir savaş açtılar
كُلُّ الطُّرُقِ تُؤَدِّي إِلَى رُومَا [مثل]ِ
Bütün yollar Roma'ya götürür.
أَدَّى مُهِمَّتَهُِ
Görevini yaptı
يُؤَدِّي وَاجباتِهِ على أحْسَنِ مَا يُرامِ
Görevlerini en iyi şekilde yapar
أَدَّى الرّسالَةَ بِكُلِّ أمانةٍِ
Mesajı tüm dürüstlüğüyle iletti
أَدَّى التَّاجِرُ الدَّيْنَِ
Tüccar borcu ödedi
أَدَّى مَا كَانَ عَلَيْهِ مِنْ دُيُونٍِ
Üzerindeki borçları ödedi.
أَدَّى إِلَيْهِ الأمانَةَِ
Emaneti ona ulaştırdı.
يُمْكِنُ أنْ يُؤَدِّي هَذَا العَمَلُ إِلَى نَتَائِجَ وَخِيمَةٍِ
Bu eylem feci sonuçlara yol açabilir.
أَدَّى الشَّهَادَةَِ
Şahitlik etti.
أَدَّى إِلَيْهِِ
Onu dinledi.
Yerine getirme, uygulama, hakkını verme (hizmet vb.) sunma. – (rolü) Oynama. – (müzik vb.) Seslendirme, (konuşma vb.) yapma, Diksiyon.
أَدَاءٌ
أَدَاءٌ فَرْدِيٌِّ
Tek kişilik oyun/gösteri

el-Ayn

el-Ayn, Arapça-Türkçe bir sözlüktür. Aradığınız kelimelere ve cümle içinde örnek kullanımlarına rahatça ulaşabilirsiniz. Ayrıca aynı kökten türeyen kelimeleri de görebilirsiniz. Arzu ederseniz sözlüğün gelişimine katkıda bulunabilirsiniz.

العين

العين هو قاموس عربي-تركي. يمكنك بسهولة العثور على الكلمات التي تبحث عنها واستخدامها كمثال في الجمل. يمكنك أيضًا رؤية الكلمات المشتقة من نفس الجذر. إذا كنت ترغب في ذلك ، يمكنك المساهمة في تطوير القاموس.